Adet gecikmesi durumunda akla ilk gelen olasılık, hamileliktir. Hamile olmadığınızı biliyorsanız ve adet döneminiz geciktiyse bunun nedenini merak ediyor olabilirsiniz. Hamile değilken adet gecikmesi, yaygın rastlanan bir durumdur. Bu durumun arkasında yoğun stresten hormonal dengesizliğe neden olan çeşitli rahatsızlıklara pek çok farklı neden yatıyor olabilir. Peki, hamile değilken adet gecikmesi neden olur? İşte, adet gecikmesinin hamilelik dışındaki nedenleri…
İçerikler (Gizle-)
Regl Gecikmesi Nedir?
Adet Gecikmesi Belirtileri Nelerdir?
Hamile Değilken Adet Gecikmesi Neden Olur?
Stres
Kilo Değişimleri
Yoğun Egzersiz
Polikistik Over Sendromu
Doğum Kontrol Yöntemleri
Kronik Hastalıklar
Perimenopoz
Prematür Over Yetmezliği
Dış Gebelik
Tiroit Rahatsızlıkları
Emzirme
Adet Gecikmesi Nasıl Tedavi Edilir?
Hamile değilken adet gecikmesi sık rastlanan bir durumdur. Adet döngüsü üzerinde etkili olduğu bilinen belli bir durum yoksa adet genellikle bir önceki döngüye göre 24-38 gün arasında başlamalıdır. Bu aralık, kişiden kişiye değişir. Birkaç günlük adet gecikmesi, endişe nedeni değildir. Ancak normal döngünüze bağlı olarak tahmini adet gününün üzerinden yedi gün geçmesine rağmen adet olmadıysanız bu durum adet gecikmesi olarak kabul edilir. Tahmini adet gününün üzerinden altı hafta geçtiyse bu kaçırılmış adet olarak değerlendirilir ve bu durumda mutlaka doktora başvurmak gerekir.1 Adet günü hesaplama yöntemleriyle döngünüzü takip edebilir, adet gecikmesi yaşamanız durumunda gerekli önlemleri alabilirsiniz.
Yukarıda da anlatıldığı gibi normal adet döngünüze göre tahmini adet gününüzün üzerinden yedi gün geçmesine rağmen adet olmadıysanız adet gecikmesi yaşıyorsunuz demektir. Adet gecikmesi söz konusu olduğunda ilk akla gelen durum hamilelik olsa da hamile değilken adetin gecikmesi de mümkündür. Özellikle adet görmeye yeni başlayan genç kızlarda ve doğum kontrol, tedavi gibi herhangi bir nedenle geçici bir süreyle adet görmemiş kadınlarda adet döngüsünün düzene girmesi için birkaç ay geçmesi gerekebilir.
Hamile değilken adet gecikmesi, basit yaşam stili değişikliklerinden çeşitli rahatsızlıklara pek çok farklı nedenden kaynaklanabilir. Hamilelik ihtimali yoksa ya da bu ihtimal elendiyse adet gecikmesi aşağıdaki nedenlerden kaynaklanıyor olabilir:
Stres, başlıca hamile değilken regl gecikmesi nedenleri arasında yer alır. Yüksek stres seviyeleri, adet düzensizliklerine neden olabilir. Vücudun strese tepki sistemi, beynin hipotalamus adı verilen bölümünde harekete geçer. Stres seviyesi yükseldiğinde beyin, endokrin sistemine vücudu savaş veya kaçış moduna geçiren hormonlarla doldurmasını söyler. Bu hormonlar, yaklaşan bir tehditten kaçmak için gerekli olmayan vücut fonksiyonlarını baskılar. Çok yoğun stres altındaysanız vücudunuz geçici olarak ovülasyonu yani yumurtlamayı durdurabilir ve bu nedenle adetiniz gecikebilir.1,2
Hamile değilken adet gecikmesi, her iki yönde kilo değişimlerinden kaynaklanabilir. Vücut ağırlığında ciddi ve hızlı değişiklikler, adet döngünüzü etkileyebilir. Örneğin, vücut yağında aşırı artış veya azalma, hormonal dengesizliğe neden olarak adetini gecikmesine veya tamamen durmasına yol açabilir. Ayrıca ciddi kalori kısıtlaması içeren diyetler, endokrin sistemi aracılığıyla beynin üreme hormonlarının üretimini sağlayan bölümünü etkileyerek adetinizin gecikmesine neden olabilir.1 Obezite ve düşük kilo da gebe değilken adet gecikmesi yaşanmasının olası nedenleri arasındadır.3
Yoğun ve zorlu egzersiz programı da hamile değilken regl gecikmesi ile sonuçlanabilir. Bu durum genellikle gün boyunca birkaç saat antrenman yapan profesyonel sporcularda daha yaygındır. Yoğun egzersiz nedeniyle çok fazla kalori yaktığınızda vücudunuz tüm sistemlerini düzenli çalıştırmak için yeterince enerjiye sahip olmaz. Ayrıca yoğun antrenmanlar, adet döngünüzü etkileyebilecek hormon salınımını da artırabilir. Genellikle antrenman yoğunluğunun azalmasıyla birlikte adet döngüsü yeniden düzene kavuşur.1,3
Polikistik over sendromuna (PCOS) sahip olan kadınlarda hormonal dengesizliğe bağlı adet düzensizlikleri yaşanabilir. PCOS, ‘erkeklik hormonu’ olarak adlandırılan androjenin fazla salgılanmasına neden olarak yumurtalıklarda kist oluşumuna yol açar. Yumurtalıklarda yer alan kistler, hormonal dengesizliği tetikler bu da adetin gecikmesine ya da tamamen durmasına neden olabilir.2,3
Doğum kontrol hapı kullanımına başlamak ya da bu yöntemle korunmayı bırakmak da hamile değilken adet gecikmesi ile sonuçlanabilir. Doğum kontrol hapları, yumurtalıklardan yumurta salınımını engellemek için östrojen ya da progestin hormonları içerir. Dolayısıyla hap kullanımını bıraktıktan sonra adet döngüsünü düzene girmesi üç ayı bulabilir. Doğum kontrol iğneleri, spiral gibi doğum kontrol yöntemleri de adet düzensizliklerine neden olabilir.3
Diyabet, çölyak hastalığı gibi kronik hastalıklar hamile değilken adet gecikmesi nedenlerindendir. Kan şekerindeki değişimler, hormonal dengesizliğe neden olabildiği için diyabet hastalarının adet gecikmesi yaşaması olağandır. Çölyak hastalığında ise ince bağırsak vücut için gerekli besin maddelerinin emilimini gerçekleştiremediğinden düzensiz ya da gecikmiş adet sorunu yaşanabilir. Hamile değilken regl gecikmesi ile sonuçlanabilecek diğer kronik hastalıklar arasında karaciğere dair fonksiyon bozuklukları, adrenal bezi etkileyen hastalıklar, iyi huylu hipofiz bezi tümörleri de yer alır.2,3
Perimenopoz, yumurtlamanın yani üreme yaşının sona erdiği menopoza geçiş dönemidir. Bu dönem boyunca adetler daha hafif, daha ağır, daha sık veya daha seyrek olabilir. Perimenopoz da hamile değilken adet gecikmesi yaşamanın yaygın nedenlerinden biridir.3
Birincil yumurtalık yetmezliği olarak da adlandırılan prematür over yetmezliği, 40 yaşından önce yumurtalıkların normal fonksiyonunun durmasıyla karakterizedir. Bu da adet döngüsünde düzensizliklere ve erken menopoza neden olabilir.2,3
Ektopik gebelik olarak da bilinen dış gebelik, hamile değilken adet gecikmesi yaşamanın nedenlerinden biridir. Dış gebelik, döllenmiş yumurtanın yani embriyonun rahim iç astarı dışında bir yere tutunması nedeniyle gerçekleşir. Özellikle rahim içi doğum kontrol araçları kullanan kadınlar, dış gebelik açısından risk grubunda yer alır. Adet gecikmesiyle birlikte alt karın bölgesinde kasılma, omuz ağrısı, baş dönmesi, bulantı, meme hassasiyeti gibi semptomlar yaşıyorsanız en kısa sürede doktorunuza başvurmanız gerekir.3
Vücutta birçok işlevi olan tiroit hormonunun başlıca işlevlerinden biri adet döngüsünün düzenlenmesidir. Tiroit hormonu, tiroit bezinin işlevindeki sorunlara bağlı olarak az ya da çok salgılanabilir. Aşırı ya da az tiroit hormonu, kimi zaman aylarca süren adet gecikmesine yol açabilir.3
Doğum sonrasında ve tüm emzirme sürecinde adet döngüsünde düzensizlikler görülebilir. Emzirmeye bağlı düzensizlikler arasında adet gecikmeleri, hafif kanamalı adetler, pıhtılı adet kanaması, veya amenore yani adet görmeme yer alır. Yaygın inanışın aksine emzirme döneminde adet görmeseniz bile hamile kalabilirsiniz.3
Bir iki günlük adet gecikmesi, genellikle endişe nedeni değildir. Ancak adet gecikmesi bir haftayı aştıysa ve gecikmeye aşağıdaki semptomlar eşlik ediyorsa en kısa sürede doktorunuza başvurmalısınız:
Adet gecikmesi tedavisi, nedene bağlı olarak yapılır. Doktorunuz adet gecikmesinin nedenini bulmak için çeşitli testler ve taramalar yaptırmanızı isteyebilir. Tedavi yöntemleri arasında şunlar yer alabilir:
Adet döngüsüne ilişkin daha detaylı bilgi sahibi olmak; “Uzun süren adet kanaması nasıl durdurulur?” ve “Regl sancısına ne iyi gelir?” gibi sıkça sorulan soruların cevaplarını öğrenmek için içeriklerimizi okuyabilirsiniz.
Uyarı: Bu metin kişileri konu özelinde objektif bir şekilde bilgilendirme amaçlı yazılmıştır.
Kaynakça
Önerilen Bloglar
Tampon Nedir Ne İşe Yarar Nasıl Kullanılır
Kadınlarda doğurganlığın bir simgesi olarak kabul edilen adet döngüsü, doğal bir süreçtir ve döllenme gerçekleşmediğinde rahim astarı regl kanaması ile vücuttan dışarı atılmasıdır.
Devamını OkuVajina Kaşıntısına Ne Iyi Gelir?
Kadınlar zaman zaman vajinal kaşıntı yaşayabilir.
Devamını OkuVajina Çeşitleri Nelerdir
Kadın üreme sisteminin en karmaşık bölümlerinden olan vajina, hem görüntüsü hem de özellikleri açısından farklı çeşitlere sahiptir.
Devamını Oku